Pokemon GO (Beta)



Pokemon GO için bir hafta önce yazdığım incelemeyi tamamen değiştirmem gerekti. Nedeni biraz uzun…
Devamı ve daha fazlası için bazennub.com
Geliştirici: Niantic, Inc. Yayıncı: The Pokémon Company Çıkış tarihi: 6 Temmuz 2016 Website: www.pokemongo.com

Başlığa özel olarak “Beta” vurgulaması yaptım, nitekim şuanki sürümü daha beta niteliğinde. Ayrıca Niantic ve Nintenda “Tamamdır bizim resmi sürümümüz budur.” diyene kadar da sabırla bekleyeceğim, çünkü şuanki oyunları BERBAT! (Salonda şaşkınlık gizleyen fısıltılar ve tepkili uğultular yükselmeye başlar) [Devamını merak edenler, uzun incelemeye gitmek isteyenler şöyle gelsin, tıklasın!]


Devamı ve daha fazlası için bazennub.com

Kötü yönlerine geçmeden önce parmak basmak zorunda hissettiğim noktası; iki adım atmaya üşenen insanları bile dışarı dökebilmek her babayiğidin harcı değildir. Bunu başardığı için ayrıca takdir etmek lazım. Onun dışında pokemonları yakalama, güç artırma ve seviye atlatma mekanizmasını da çok sevdim. Arayüzünü de her geçen gün daha da kullanışlı hale getiriyorlar. Türkiye serverlarının açılması ile Türkçe de oynanabilir olması ana diliyle oynamak isteyenleri cezbeden ayrı bir özellik.

Daha beta olduğu için bunlar dışında çok bir özelliği yok. Sanırım Gym savaşları en önemli noktası şuan. Takımların herhangi bir artısı söz konusu değil fakat gym tutma konusunda en güçlü takımı seçmek avantajlı gözüküyor. (İddialı oynayanları Mystic takımına beklerim. Dünya genelinde de en az kişiye sahip grup olması biraz alay konusu imiş.) Gym başına 10 pokealtın alabiliyorsunuz. 21 saatte bir toplayabildiğiniz için, olabildiğince çok gymi korurken, o altınları toplamak en mantıklısı. Altınlarla da çantanızı genişletebilir, yanınızda taşıyabildiğiniz pokemon sayısını artırabilir ve diğer kullanışlı eşyaları alabilirsiniz.

Pokemonların türlerine göre uygun yerlerde doğması (Su pokemonlarının denize kıyısı olan yerlerde çıkması gibi) çok güzel olmuş. Ancak bazı yerlerde az rastlanan pokemonlar, diğer büyük şehirlerde adım başı çıkması durumu pek de hoş değil. İstanbul’da bile nadir rastlanan pokemon, A.B.D.’nin herhangi bir şehrinde kolaylıkla bulunabilir halde. Şehirlerin kendi içinde savaşıyor olması gerçekleşebilseydi, herkesin ulaşabildiği pokemon aynı, rakipleri de aynı olacağı için sorun olmayabilirdi ama Fake GPS ve botlar işin içine girince dengesizlik diz boyu oluyor. 

Devamı ve daha fazlası için bazennub.com

Google Maps’in alt yapısını kullandıkları için şehirlerdeki PokeDurağı ve Gym sayısı da çok orantısız. Küçük anadolu şehirlerinde toplam 20 pokestop varken, İstanbul’da Beşiktaş sahilinde birbirinin dibinde çok daha fazla durak var. Aynı şekilde yurtdışındaki birçok küçüklü büyüklü şehirde de durum aynı, pokestop fazlalılığı var. Tabi, harita uygulaması ve yerini bulma uygulamasını kullanmasından dolayı ciddi bir şarj sıkıntısı da yaratıyor. Ek güç depolarıyla ve şarj aletleriyle dolaştırarak sabrımızı daha ne kadar sınayabilirler, tam bir muamma.

Yakında karşılıklı savaşma ve takas özelliklerinin geleceğini duyuran Niantic, eğer bu pokestop ve gym sayılarındaki orantısızlıkları, pokemon çeşitliliğindeki dengesiz dağılımı, bot kullanımını ve şimdiye kadar kullananları ekarte etmezse zaten bu oyuna çok da bir ömür biçmiyorum. Hele planladığı Pokemon GO Plus isimli ek bir cihaz satma stratejisi hayal olur. (Cep telefonuna gerek kalmadan sizin için yakında pokemon varsa haber edecek ve emrinizle yakalamaya çalışacak, eğer pokedurağa rastlarsa da çevirecek. Botlar bunu evden yapıyor zaten.) Anca otobüs beklerken “dur bakayım, pokemon varsa yakalayım”cılar ve botcular kalır. Bu sayıyla da ne kadar kâr yapar ben bilmem. Elbette, oyuncu olarak önermeyeceğim bir oyun olur. Ki şuanda da önermiyorum. Merak edenler tabi girip oynasınlar, heveslerini alsınlar. İlk iki hafta çok güzel oluyor. “Gymler umrumda değil, ben yürüyüşü ve pokemon avını çok seviyorum”cuların da yolu açık olsun, tabi ki.

Aslında bu oyunun 9 ve üstü puan alması işten bile değildi, fakat gerçekler böyle. Hala pokemon yakalama ve iyi bir PokeUstası olma hevesim var. O yüzden, resmi sürümü ortaya çıkana kadar gameboy’umu ve Pokemon Sarı versiyon oyunumu tozlu rafımdan aldım. Çimlerde dolaşa dolaşa, önümü sürekli kesen diğer ustalarla savaşa savaşa en iyisi ben olacağım, HEPSİNİ YAKALAYACAĞIM!

Bu eksilerden sonra bana başka oyun öner diyenlere Gameboy'unuz varsa herhangi bir pokemon oyununu öneririm,

"Devasa çok oyunculu bir oyunda yaratık savaştırmak istiyoruz!" bağırışlarına World of Warcraft derim (Ne alakası var? Ee, evcil yaratık savaşları, en âlası!)

Başka mobil oyun önerin var mı sorusuna da Clicker Heroes, efendim.



Artılar
  • Sürekli gelişim halinde, geliştiricileri boş bırakmıyor
  • Dışarı çıkıp yürüme hevesini artırıyor
  • Aynı pokemonları tekrar tekrar yakalamanız için her pokemona özel şeker kullanma stratejisi çok mantıklı
  • Arkadaşlarınızla oynarsanız çok keyifli, tek başınıza bir gym tutmanız bir hayli zor


bazeNNubNOT:
5


metascore:
68
Eskiler
  • Fake GPS ve botları engelleyemedikleri sürece zaman ve enerji kaybı
  • Pokemon dağılımında ciddi eşitsizlik var
  • PokeDuraklar ve Gym'lerin de sayısı çok orantısız
  • Yenilik olarak getirmeyi planladıklar takas ve ikili savaştırma özellikleri yukarıdaki eksilerden kurtulmadıkları sürece çöp fikirler


Hiç yorum yok